27 Mayıs 2010 Perşembe
8 Mayıs 2010 Cumartesi
Çocuklar
Sokak lambasının altında
köpeğe sarılmış uyuyan bir çocuk gördüğümüzde
hızla uzaklaşırız yanından.
Çaresizliğinden rahatsız oluruz,
bulaştırmasını istemeyiz yalnızlığını.
Yalnızlık bulaşıcıdır,
o yüzden dokunmak istemeyiz duygularına.
Bizim kanımızda vardır.
Pek merhametli, pek misafirperver, acıma duygusu sınırsız, sevgisi sonsuz bir toplumuzdur...
Trişka!
"Akciğerleri paramparça, nefes verirken burnundan kan baloncukları çıkıyor" şeklinde sunduğunuz hastaya en duyarlı hanım-kişi bile "ah yazııııık..!" diyip ojesine üflemeye devam eder.
Kuş ölür, kedi ölür, insan ölür...
Biz kaderci, yazgıcı bir milletiz.
Hepsi normal şeylerdir.
Ölür canım Allah Allaaah!
"Ölenle ölünmez ya!"
***
Çocukları düşünüyorum...
Kimsesiz olanları.
Yaşadıkları yalnızlık ve dışlanmışlıkları...
Belki de varlıklarını hatırlamanın zamanı.
SHÇEK / UNICEF / ÇALIŞAN ÇOCUKLAR
Doğa İçin Çal!
Doğanın bir elemanı olarak biyolojik düzen içinde doğadan aldıklarımızı hırsızlık olarak değerlendiren yok elbet.
Ortada bir hırsızlık durumu olmadığını savunan antroposentrikler okyanusları kaplayan petrol tabakalarına, buzların üzerini kırmızıya boyayan kanlara, ölü balıkların yüzdüğü derelere dönüp bir kez daha baksınlar...
Anlasınlar ki,
ortada ciddi bir "hırsızlık" vakası var.
***
Bu bilinçle toplanan gençler, bu proje kapsamında, insanoğlunun doğadan çaldıklarının özürünü "doğa için çalarak" diliyor.
dogaicincal.com
Ortada bir hırsızlık durumu olmadığını savunan antroposentrikler okyanusları kaplayan petrol tabakalarına, buzların üzerini kırmızıya boyayan kanlara, ölü balıkların yüzdüğü derelere dönüp bir kez daha baksınlar...
Anlasınlar ki,
ortada ciddi bir "hırsızlık" vakası var.
***
Bu bilinçle toplanan gençler, bu proje kapsamında, insanoğlunun doğadan çaldıklarının özürünü "doğa için çalarak" diliyor.
dogaicincal.com
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)