9 Ağustos 2010 Pazartesi

Klinisyenlik


Klinisyenlik zor iş...
Hele hayvan klinisyenliği: Kabus!

İşte örnekler:

Örnek - 1:

Sabahın köründe telefonum ısrarla çalar...
Kliniğin hattını acil durumlar için cebime yönlendirdiğimden yatağımdan telefonu uykulu sesle açarım.

- Alo buyrun!

- Merhaba Yeditepe Kliniği mi?

- Evet ben klinik sahibi Ozan.

- Burun estetiği fiyatı nedir ve ne kadar önceden randevu almamız lazım?

- Burun estetiği? Köpeğinize mi?

- Yooo, ne alaka? Kendime doktor bey.

- Burası veteriner kliniği hanımefendi.

Çat! Telefon suratıma kapanır.

***

Örnek - 2:


"Merhaba doktor beeey."

"Merhaba buyrun."

"Benim kedime aşı yaptırıcam da bahçede beslediğim, bizim sosyal güvenlik şeyimizden faydalandırabilir miyiz, yoksa pay ödüyor muyuz?"

"Ben doktor değilim hanımefendi, telefonlara bakmak için geldim, doktor gelince ona sorarsınız."

"Ay tüh öyle mi? Ne zaman gelir?"

"Tatilde, bir ayı bulur. Dilerseniz başka bir yere gidin."

"Öyle yapayım ben, sağol kardeş."

***

Örnek - 3:


Kürk mantolu bir hanım içeri girer. Buram buram parfüm kokusundan serseme dönmüş kedisini muayene masasına koyup bekler.

"Muayene masasında çok tedirgin oldu dilerseniz aşıyı kucağınızda iken yapalım."

"Tamam ama sonra iğneyi bana batırmayın doktor bey yanlışlıkla ay..."

"Keh keh keh, estağfirullah..."

***

Örnek - 4:

"Selam kardeş. Benim av köpeğini getirecem de, karaciğerinde bi yetmezlik var gibi, anlar mısın sen?"

"Elbette beyefendi, getirin bir kan analizi yapıp görelim, belki ultrasonografi. Siz nasıl anladınız problemi?"

"Yav ben emin olmak için getiriyim dedim, yoksa anlıyorum sağlıkçıyım ben de..."

"Aa çok güzel, dahiliye?"

"Yok yav, medikal malzeme dağıtıyorum toptancılara felan..."

Höng! Tepkisiz bakışlar.

"Estağfirullah efendim, o halde onaylamaya ne hacet? Siz diyorsanız doğrudur."

***

Yukarıdaki olaylar bizzat yaşadığım abukluklardan sadece dört tanesi.
Altına yorumları sıralamak isterim ancak çok ağır olur. :)

O nedenle yorumu size bırakıyorum.

2 yorum:

  1. Hastanede çalışan biri olarak, bu listenin altını öyle çok doldurabilirim ki...:) Ama neyse diyerek geçiyor, kendim yaşamış kadar oldum, demek insan her yerde aynı :)

    YanıtlaSil
  2. Maalesef öyle. En büyük problem insanlarla çalışmak zorunda olmak sanırım. (:

    YanıtlaSil