14 Ekim 2009 Çarşamba

Hediye



Geçenlerde çok eski bir sevgiliye, yazılmış bir e-posta buldum.

Düşündüm...

Paylaştım...

***

"Eskiden şehirli insanlar özel günlerde birbirlerine hediyeler verirlermiş.
Böylece özel günü daha anlamlı kıldıklarını düşünürlermiş.
Aslında esas hediye o günü hatırlamaktan geçermiş ya, işte, bu insanlar hatırladıklarını kanıtlamak için seçerlermiş bu yolu.
Böylece kendilerini tatmin, karşılarındakini mutlu ederlermiş.

Hediyeler bazen giyilir, bazen yenir bazen de bir yere konulup seyredilirmiş.
Bunlar nesnel hediyelermiş.
Yanyana olanların hediyeleri ancak böyle nesnel olabilirmiş.
Uzaktakiler ancak seslerini ya da yazılarını hediye edebilirlermiş birbirlerine.
O yüzden yazı bulunmuş, telefon icat edilmiş.
Hepsi insanlara sunulan hediyelermiş, amaçsa insanların hediye vermesiymiş birbirlerine.

Yıllar geçmiş.

İnsanlar tarihlere mi küsmüşler bilinmez, özel günler ‘özel’liğini yitirmiş.
Hatırlayanlar ya açık camdan atmışlar hediyelerini ya da e-posta adreslerinden.

Hikaye bu kadarmış, bitmiş.
Hediye bu sefer e-posta ile gelmiş.
Küçük bir sarkıymış hediye, dinlenmiş.
Sonra kalınan yerden yaşamaya devam edilmiş."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder