8 Ekim 2009 Perşembe

Mavi İstanbul


8 Eylül 2009, 21:15
Beşiktaş Meydanı' ndan canlı yayın:

Dört üniversiteli önümden geçiyor, birisi kız. Kız uzun saçlı çocukla elele ve sadece onunla konuşuyor. Diğer iki çocuğun sohbet geliştirip durumu dengelemek gibi dertleri yok. İkisi de telefonlarına bakıyorlar. Yine ekran bağımlılığı :).

Dönerci adam, yaklaşık on dört saattir caddenin tüm tozunu yalamış son et parçasını yanmaması için özenle çeviriyor.

Karşımda randevulaştığı kişiyi bekleyen kadın telefonun ekranında bir şeyler okuyup, hararetle duman çekiyor ciğerlerine. Bir daha bakıyor, sonra daha kuvvetli çekiyor.

Önümden iki metre boyunda, yüzü rahmetli Pavarotti' yi :') andıran bir adamcağız geçti ve ilgim dağıldı.:)

...

Gördüklerimi yazmak için yüzümü ekrana gömdüğümde, çevremde hızla değişen yaşamları kaçırdığımı hissedip üzülüyorum biraz.

***

Gördüğüm insanları üç kategoriye ayırabilirim.

' Bekleyen insanlar; ki bunlar aynı zamanda "sıkılan insanlar" olarak anılabilir.

'' Gündelik aktivite halindeki insanlar; yürüyen, sohbet eden, kola ve sigara içen vesaire.

Tabi nihayetinde İstanbul şehrinde pek alışık olduğumuz,

''' Koşuşturan insanlar
(Sevgili Selen' den, doğası gereği çoğul anlam barındıran "insan" kelimesi yerine sürekli "insanlar" dediğim için özür diliyorum. ;))

Bu kentin hangi meydanına gitseniz aynı manzarayı görüp, benzer klasifikasyonları yapmanız olasıdır.

***

Her yeri farklı da koksa, rengi hep mavidir İstanbul' un. Günün uyanmasıyla gök mavisi; işe yetişirken cam göbeği mavisi; gecenin ışıklarında saks mavisi; bir ölüm haberinde buz mavisi; yeni bir nefes şehre katıldığında çivit mavisi; sevgili ile boğazı izlerken denizci mavisi ya da bazen donanma mavisi...

Ama hep mavidir bu şehir.

Mavi simli bir toz içinde yaşatır biz milyonları. İçinde soluk almaya zorlandığımız ancak parıltısından vazgeçemediğimiz..

***

İnsanlar çılgınca koşmaya başladılar, sanırım vapur geldi.
Herkes tip-3 insan oldu.

Konuyu hatırlayalım.
''' Koşuşturan insan modeli.

Lacivert sim bulutunu yararak iskeleye koşuşturmaktalar, şimdi tüm insanlar...

2 yorum:

  1. Sanırsam bu yazı şarap mantarını koklarken ki Selami Şahin kategorisine giriyor.

    Ya da tiner koklarken ki Ozan. Lacivert sim bulutu ne be? Bunca yıldır İstanbul'dayım heç öyle bir şey görmedim.

    YanıtlaSil
  2. "Sonradan gör..."eceksin demek ki.

    Ahahaha...

    YanıtlaSil